Kadının bedeni, iki farklı dünyanın kesişim noktasıdır. Bir yanı ateş gibi yanarken, diğer yanı serin bir gölgeye bürünmüştür. Kırmızının yoğunluğu, mavinin dinginliğiyle karşılaşır; sıcak ve soğuk, bedenin kıvrımlarında birbirine sarılır.
Her çizgi, her ışık kırılması, kontrastların iç içe geçtiği bir diyalog kurar. Kaslarındaki gerilim, renklerin çatışmasını yansıtır; ama bu çatışma bir savaş değil, bir bütünleşmedir. Tıpkı geceyle gündüzün ufukta buluşması gibi, bu zıtlık da kadının bedeninde yeni bir armoniye dönüşür.
Ancak sanat, bedeni bir ahlak nesnesi olarak görmekten kaçınır. Kadının formu, bir temsil ya da bir yargı alanı değildir; aksine, varoluşun en saf ifadelerinden biridir. Toplumun yüklediği anlamlar ve kurallar, bu bedenin özgürlüğünü sınırlayamaz. Renklerin ve dokuların iç içe geçtiği bu kompozisyon, bedenin bir sahiplik ya da ahlaki ölçüt üzerinden değil, saf bir estetik ve varoluş düzleminde değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatır.
Dokular yükselir, yüzey hareketlenir. Işığın ve gölgenin arasında sıkışıp kalan bu beden, aslında her insanın içinde taşıdığı çelişkilerin bir yansımasıdır. Kendi içindeki zıtlıkları kabul eden, onları dengeye taşıyan bir varoluş… Sanatın içinde, renklerin ötesinde yankılanan bir hakikat.
MORALS
Teknik Özellikler
Akrilik Teknik
70 cm x 100 cm
Çerçeveli
İmzalı